-A-
Afiş: Halkı bir düşüncenin bir malın ya da bir olayın varlığı konusunda bilgilendirme amacıyla duvarlara asılan yapıştırılan resimli yazı ve ilanlara afiş denir.
Ağaç Baskı: Bu baskı tipinde Kalıp olarak düzgün yüzeyli ağaç oyma ve kazımaya elverişli muşambalar (linolyum / Linol baskı) kullanılır.
Akademi: Eski yunan kültüründe Platon'un öğrencilerine ders verdiği yer. / Bilim kurulu / Güzel sanatlar eğitimi veren üst eğitim kurumlarının genel adı.
Akademik: Akademi eğitiminin disiplini ve kendi kuralları içinde yapılan çalışmalar.
Alçı: Bileşimi kalsiyum sülfat di hidrat (CaS04 2H20 ) olan alçı taşının ( Jips ) 110-180 arasında pişirilip öğütülmesi sonucu elde edilen hidrolik bağlayıcı.
Altamira: Kuzey ispanya'da Santonder'in 30 km. batısında görkemli tarih öncesi duvar resimleri ve duvar kazımalarıyla ünlü mağara
Analiz: Ayrıştırma Çözümleme / Her hangi nesne konu veya durumun parçalar ve bölümler halinde ayrıntılı olarak incelenmesi.
Anıt: Abide / Önemli bir olay yada kişi - kişileri anmak. ilke düşünce ve ideali yüceltmek için konuyla ilgili yere yapılan ve çevreye egemen bir konuma yerleştirilen yazıtsütunheykel ya da mimari yapıtlardır.
Antik: Eski yunan ve Roma dönemi ile bu dönemlerden kalan sanat veya mimari nitelemeler için kullanılan terim.
ART NOVEU: Üsluplaştırılmış bitkisel eğrisel nitelikte bezeme anlayışı
Armatür: Bir malzemenin daha dayanıklı ve rijit hale gelmesi için içine yerleştirilen demir donatı.
ASA:Amerikan Standartlar Birliği tarafından açıklanan ışığa karşı duyarlı malzemeyi derecelendirme birimlerinin yöntemi.
Atölye: Bir sanatçı ve mimarın yapıtlarını tasarladığı ve ürettiği yer stüdyo. / Küçük endüstri üretiminin yapıldığı ve genellikle sanatçıların çalıştığı ( Marangozluk Demircilik) imalathane
-B-
BAHAUSE: Merkezi mimarlık olan 1940'larda açılan bir sanat okulu.
Baskı: Kelime ve resimlerin mekanik olarak mürekkep kullanarak çoğaltılmasıdır.
BALBAL: Hunların mezarları etraflarına diktikleri taşlara verilen ad
Bakır: Doğada serbest ya da bileşik halde bulunan kızıl renkli bir maden
Baş: Yalnızca baş heykeli
Büst: Heykel sanatında baş ve vücudun üst bölümünü gösteren heykel türü.
-C-
Canlı Model: Canlı hayvan ve insan vücudunun resme konu olarak seçilmesi
-Ç-
Çağrışım: Yeni bir algı eylemiyle; eski fakat yeni eyleme geçirilmiş bir algı arasında kurulan bağdır.
Çini: Çin'den gelen / Killerin suyla karıştırıldıklarında plastik özellikleri olan kolayca biçimlendirilebilen bir hamura dönüşme pişirildikten sonra da sert sağlam değişmez bir yapı kazanma özelliklerine dayalı her türlü mimari eşya ve eşya üretme sanatı. / Seramik
Çizgi: Bir doğru parçasının görsel simetrisidir. / Kalın bir fırçayla bir yüzey üzerine vurulacak uzun bir boya darbesi / Birden fazla noktanın bir araya gelmesiyle oluşan bir bütünlük.
Çizgi değeri: Çok çeşitli çizginin oluşturduğu farklı etkiler uyandıran çizgi değişiklikleri.
Çömlek: çözülmüş çamurdan yapılmış toprak tencere.
-D-
DADA: Edebiyat tiyatro ve görsel sanatlar alanında etkili olan uluslararası bir akım
DEKLANŞÖR:Pozlandırma yapmak için obtüratörü çalıştıran düğme ya da kol.
Denge: Balans / Resimde kompozisyonu meydana getiren resim ve kompozisyon elemanlarının resim alanında oluşturduğu görsel ağırlık etkileri ve bunların birbirleri ile ilişkisi ağırlık uyumu.
Desen: Resmin çizgi ile ifade edilmesi
DİYAFRAM: Işığa karşı duyarlı filmin ne kadar ölçüde ışık alması gerektiğini kontrol eden objektif üzerindeki sistem./ Fotoğraf makinesindeki filmin üzerine ne kadar şiddette ışık düşeceğini ayarlayan bölümdür.
Dokuma; Eğirme veya başka yollarla iplik haline getirilerek veya elyafı birbirine değişik metotlarla tutturarak bir bütün meydana getirme yoluyla elde edilen her cins kumaş örgü döşemelik halı kilim zili cicim keçe kolonlar vb.'dir.
Dokumacılık: Anadolu'da çok eskiden beri yapıla gelen çoğu yörede geçim kaynağı olmuş ve olmaya devam eden bir el sanatıdır.
Doku: Bir nesnenin yapısal özelliğine bağlı onun tümünü kapsayan veya temsil eden; görülebilen ve dokunulabilen görsel ve dokunsal etki.
Dominant: Bir kompozisyonda konunun ve resmin ilgi hakim noktası.
Dominant Renk: Bir resimde görsel ilgiyi çekme noktasını oluşturan en etkin renk.
Duvar resmi: Bir duvar yada tavan yüzeylerine yapılan resimdir. / Fresk / Duvar yüzeyine yapılan her türlü resim
-E-
Ebru: Kitre gibi kıvamlaştırıcı maddeler katılarak yoğunluğu arttırılan suya serpilen boyalarla bir desen elde edilmesi suyun üstüne kapatılan kağıda geçirilmesi sanatı./ kâğıt üzerine özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır.
Ekspresyonizm: ifadecilik
ENSTANTANE:Işığa karşı duyarlı filmin ne kadar süre ile pozlandırılacağını tespit eden sistem.
EKLEKTİK: Seçmecilik
Empresyonizm: İzlenimcilik
Enteriyor: Ev içi resim
Eskiz: Bir projede tasarımda veya sanat eseri niteliği taşıyan bir çalışmada eserin son durumuna yakın ön hazırlık çalışmaları. / Eskiz taslak çalışmalarından daha kapsamlı bir çalışma aşamasını ifade eder.
Espas: Uzam / Bir resimde nesneler formlar ve biçimler arasındaki boşluk mesafe ara / Boşluktaki nesnelerin formların ve biçimlerin birbirlerine göre ön-arka plan ilişkisi.
Estetik: Eşsiz güzellik / duyumsamak algılamak
Etüt: Herhangi bir konuda derinlemesine ayrıntılı araştırma ve inceleme / Resimde uzun süreli ayrıntılı çizim ve boyama alıştırmaları.
Evani: Kap kacak / 18. yüzyıla kadar Osmanlılarda Çini eşyalara verilen isim
-F-
Fanaaai Sanat: Düşe doğaüstüye büyüye ya da kurgubilime başvurarak gerçeği hiçe sayan sanat.
Fresk: Duvar resmi / Islak kireç sıva üzerine ezildikten sonra su ya da su ve kireç bileşimi bir bağlayıcı ile karıştırılan pigmentlerle yapılan resim.
Figür: Resimde kullanılan canlı eleman / iki ve üç boyutlu çalışmalarda insan ve hayvan formunun kullanılması.
FİLTRE:Filmlerin üretildikleri renk ısılarında kullanılmamalarından kaynaklanan renk ve ton hatalarını gidermek için kullanılan saydam ya da yarı saydam malzeme.
FLAŞ: Fotoğraf çekimleri sırasında yeterli ışığı sağlamak için kullanılan aydınlatıcı cihaza Flaş denir.
FOTOĞRAF: Görüntünün bir mercekler sistemi aracılığıyla eczalı duyar kart üzerinde sabitleştirilmesiyle oluşan resimdir.
FOVİZM: Fransa’da etkili olan dışavurumcu resim üslubu olarak nitelenir. Bkz.
Folklorik Yapma Bebekler: Osmanlı ve Anadolu insanının giyim tarzını ve yaşam şeklini canlandıran bebekler yöresel kumaşlar kullanılarak ve aslına sadık kalınarak yapılmaktadır. Pamuk Tahta Kumaş vs. kullanarak ve tamamıyla elle şekil verilerek çalışılan bebeklerin hiçbir yerinde kalıp kullanılmamaktadır.
Form: Biçim / Üç boyutlu nesnelerin yapısal özelliği boşlukta kapladığı alan.
Format: Genel biçim ölçü
FORMALİST: Biçimci
Frontal / Alınsallık: Sanat yapıtında insan vücudunun ve özelliklede omuzdan yukarısıyla başın tam ön cepheden betimlenmesi.
FÜTÜRİZM: Zamana bağlı çeşitli durumlar ile çeşitli yaşantıları birleştiren görüş
G-
GLIPTIC: Sözcük anlamı; boşaltmak kazımak olup genellikle taş işçiliğinde kullanılır / Mühür kazıma
Gravür: aaaal levhanın kazılmasıyla yapılan baskı tekniği. / Ahşap ya da aaaal baskı kalıpları ile kazı resim tekniği kullanılarak yapılmış sanatsal ürün.
Gomalak: Hindistan'da yetişen bir bitkiden üretilen ve ispirtoda eritilerek mobilya yapımında kullanılan bir çeşit zamk.
Görünüş: Bir yapı veya herhangi bir nesneyi geometrik ve düşey iz düşümlerle gösteren ölçekli çizim.
GRAFİK SANATLAR: Resim heykel mimari ve dekoratif sanatlar gibi plastik sanatların önemli kollarından biridir. Diğer sanat dallarında estetik ön planda olduğu halde grafik sanatlar estetik ve mekaniğin iç içe olduğu bir sanat dalıdır çünkü bu sanat dalında yapılan her iş baskılanmak (kopyalanmak) için yapılır. Baskı da bir teknik gerektirdiğinden o tekniği bilmek gerekir. Resim fotoğraf yazı ve karikatür sanatlarından yararlanan bu sanat dalı diğer sanatlardan farklıdır.
GREN: Fotoğrafın üzerindeki keskinlik kumluluk oranı. Gren arttıkça kumluluk artar.
GROTESK: Alaycıgülünçakıl dışı.
Grifon: Baş ve kanatları kartal gövdesi aslan biçiminde mitolojik yaratık.
-H-
Hat: Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatı.
Hattat: Hat sanatıyla uğraşan kişiye “güzel yazı yazan sanatçı” anlamına gelen “hattat” adı verilir.
Happening: Önceden tasarlanmamış anlık dürtülerle yönlendirilen ve bir toplulukça gerçekleştirilen sanatsal eylem.
HEYKEL: Çeşitli maddelerden yontulmak yoğrulmak yada kalıba dökmek suretiyle yapılan ve bir düşünceyi canlandıran üç boyutlu sanatsal obje / Üç boyutlu sanat yapıtları
Hue: Bu tanım kırmızı sarı yeşil mavi gibi renk skalasındaki değişik dalga boylarını anlatır.
-I-
Işık - Gölge: Tek renkli resimlerde ton farklılıkları ile elde edilen aydınlık ve karanlık alanlar için kullanılır.
-İ-
İdeal: Bir işte veya bir çalışmada amaç edinilen üst düzey hedef
İdealizm: Sanatta hedeflenen ve amaçlanan üst düşüncelere göre eser oluşturma. / Bu görüş sanat ve felsefede çokça işlenmiştir.
İdol: Çok tanrılı dinlerde küçük tanrı yada tanrıça heykelciği
İkon: Ortodoks kilise sanatında Hz. isa ve Hz. Meryem ya da azizleri simgeleyen resim
İmgelem: İmgelerin birbiriyle olan ya da kurulabilen bağlantısını kurma yetisidir.
İroni: Alaysılamaalaya benzer ciddi olmayan tutum.
İskelet: Bir yapıanıtheykel mobilya v.b. nin taşıyıcı strüktürü.